Bugün bembeyaz bir sayfanın ilk satırındayız. Bugün, yeni defterimizin heyecanla açtığımız ilk sayfasındayız.

Dün gece herkes kendine bir söz verdi; yapamadıkları ve içindeki yaralara dair sözler…

Dün gece, 365 gün içerisinde yaşadığımız her şeyi sizce gerçekten de bir rafa kaldırıp, yeni bir defter açtık mı? Ya da sizce bunu yapmak doğru mu? Sene içerisinde yaşadığımız talihsizlikleri, hayal kırıklıklarını, mutsuzlukları bir kutuya koyup, kaldırdığımız kutunun kapağını gerçekten de sımsıkı bağladık mı?

Kendi adıma konuşmam gerekirse, dün gece bu sene yaşadığım her şeyi bir rafa kaldırdığım için, yaşadıklarıma ihanet ediyormuş gibi hissettim. Sonuçta bu sene, yani 2021 yılında yaşadığım iyi ya da kötü her şey, her olay beni olgunlaştırdı, büyüttü ve geliştirdi. Dün gece, yaşadığım her şeyi bir kenara kaldırdığım için hem ihanet ediyormuş gibi hissettim hem de gece boyu kendime umutlu olmam ve geleceğe dair olumlu düşüncelere sahip olmam gerektiğini hatırlatıp durdum. Umutlu muydum? Hayır.

Son senelerde yaşadığımız olaylar zaten başlı başına yıpratıcı ve zor. Ama her ne olursa olsun bizi iyi noktalara taşıyacak olan tek şey; o içimizdeki küçücük umutlar. Bunu dün, kendime bir kez daha hatırlattım. Dün, aileme, sevdiklerime, sahip olduğum her şeye bir kez daha şükrettim.

Dün, yolda giderken bir sürü ambulansa rastladım ve insanların neler ile baş ettiğini, neler için savaştığını bir kez daha kendime hatırlatma fırsatı buldum.

Gerçekten de bencil varlıklarız. En ufak bir üzüntümüzü, hayal kırıklığımızı, sanki en büyük sorun oymuşçasına büyütüp, çok büyük bir sorun haline getiriyoruz. Oysa gün geldiğinde, yakınımızda veya kendimizde ciddi bir sağlık problemi ile karşılaştığımızda, zamanında kendimize dert ettiğimiz ufak sorunların ne kadar da anlamsız ve saçma olduğunu idrak ediyor ve geçmişimiz adına pişmanlık duyuyoruz. Sadece, nefes, bu hayatta sadece nefes önemli. En büyük şükürü nefesimiz için etmeli ve yaşadığımız ufak problemleri göz ardı edebilmeliyiz. Yoksa hayat gerçekten de çok yıpratıcı bir hale dönüşüveriyor. Bu yeni defterimiz için diyeceğim ve dileyeceğim tek şey ise, bu defteri en az hasar ile doldurup, kapatabilmek.

Kendime, sizlere ve bu seneye dair notum ise: Lütfen en ufak şeyler için kendini yıpratma. Nolur anın, yaşadıklarının tadını çıkar. Evet, bu sene de birçok zorluk ile daha karşılaşacak ve baş etmeye çalışacaksın. Ama bu gayet normal. Bu hayat. Hayat, hiç bir zaman kimse tarafından kolay bir serüven olarak tanımlanmadı. Hayat zaten zor bir yolculuk.

Sen, bu yolculukta keyif almaya ve yeni öğretiler, yeni umutlar peşinde koşmaya bak. Sen içinde o umudu, o heyecanı taşıdığın sürece hiç bir güç seni yıldıramaz. Elinden geleni yap. Hiç bir zaman mükemmel ya da 10/10 olmak zorunda değilsin. Sen her şeyden önce bir insansın ve her insanın elbet bir kusuru olur. Hata yap. Sadece dikkat edeceğin bir şey var! Yaptığın hatalardan ders almaya bak, yaptığın hataları göz ardı etme! Ayrıca lütfen 2021’de yaşadığın şeyleri de bir rafa kaldırma. Yaptıkların, yaşadıkların senin en yakınında dursun. Zamanı geldiğinde onları referans alarak hareket etmen gereken birçok durum ile karşılaşacaksın. Yaşadığın şeylerden üzüntü duyma. Yaşadığın şeylerden ders çıkar.

Bugüne kadar sonucunda mutluluk olan hangi başarıya kolay ulaştın ki? Çabala, gayret et, hayal kur. Her şeyden önce de gerçekçi hayal kur. Hayallerinin seni üzmesine izin verme. Hayal kur ki, bir şey uğruna çabala. Özgürce hayal kur. Özgürce hayal kur çünkü sen zaten hayalini kurduğun her şeyi elbet başaracaksın. Çabalayıp da ulaşamadığım başarılar tabii ki de olacak. O zaman da bil ki, o başarının gerçekleşmemesi senin iyiliğin içindir ve asla o başarıya dair umudunu yitirme.

Ne olursa olsun, nerede olursan ol, nasıl olursan ol asla ama asla içindeki umudu öldürme aksine içindeki o umudu besle ki umudun büyüsün ve umudun senin geleceğin olsun.

Bil ki, umutların senin yansımandır…