Annelik; kendi parçanı, yavrunu tüm kötülüklerden korumaya çalışmaktır. Annelik belki de kendi yaşadığın deneyimler ışığında çocuğuna yol göstermektir. Hele de eğer anne-kız ilişkisine sahipseniz, olay çok daha farklı boyutlara dönüşür. Kızın için çokça endişelenir ve onu kendi deneyimlerin doğrultusunda yönlendirirsin. Peki bu ne kadar doğrudur? Kızına deneyimlerinden edindiğin bilgilere dayanarak sınır mı koymalısın yoksa ona yaşanmışlıklarından edindiğin bilgileri paylaşarak, uyarıp, ona yol gösterip, kızının kendi tercihleri ile o yolda, kendi aldığı kararlar ile yürümesini, koşmasını yeri geldiğinde de düşmesini mi izlemelisin? Yanlış yaparak edineceği bilgiler, çizeceği yollar sizce de daha değerli olmayacak mıdır? Veya da kendi yaşadığınız dönemde ailenizin sizlere koyduğu sınırları günümüzde, siz de kendi kızınıza, oğlunuza koymalı mısınız? Her annelik farklıdır ve doğal olarak her “anne” de farklıdır.
Mükemmel anne kavramı diye bir kavram lügatımızda yer almamaktadır. Zaten kimsenin, herhangi bir annenin de mükemmel olması gerekmez. Hiçbir çocuk annesinden mükemmel olması bekleyişine girmez. Çocuğun gireceği tek bir beklenti vardır, o da; annesinin kendisini dinlemesi, anlaması ve ona her zaman yanında olduğunu hissettirmesidir. Bir anne ne kadar çabalarsa çabalasın, ne kadar kısıtlarsa kısıtlasın, çocuğunu, kız nezdinde konuştuğumda ise kızını kötülüklerden koruyamaz. Hatta bir anne, çocuğuna çok kısıtlayıcı bir şekilde yaklaşıyor ise, isteğinin tersi bir biçimde, kızını veya da çocuğunu kötülüklere daha da yaklaştırıyor demektir.
Biz çocukların, kızların annelerinden özellikle de ergenlik çağında tek bir beklentisi vardır; kendi deneyimlerinizi anlatmanız, kendi düşüncelerinizi söylemeniz ancak bizlerin de o düşüncelere %100 itaat etmesini beklememeniz. Bizlerin de kendi düşüncesi ve kendi hayat perspektifleri var. Belki sizler, bizlerin daha çok toy olduğunu ve her şeyi yanlış yapacağımızı düşünüyorsunuz fakat bizler de bugüne kadar sizlerin bizlere verdiği gerek hayat gerekse akademik eğitim ile kendimize neyin iyi geldiği, neyin ise kötü geldiği bilincine sahibiz. Bizlere bugüne kadar bir yaşam görüşü kazandırdınız ve neyin iyi, neyin ise kötü olduğunu öğrettiniz. Hatta öyle bir devirde yaşıyoruz ki sizlerin bilmediği ancak bizim aşina olduğumuz birçok alan bile mevcut.
Biz, sizlerin edindirdiği bilgiler ışığında neden kendimiz için kötü ve tehlikeli olan yolu seçip, yanlış kararlar alalım ki? Tabii ki her zaman her şeyi doğru yapamayız ancak bazı şeyleri de yaşamak, deneyimleyerek ve hata yaparak, düşerek öğrenmek gerekiyor. Bazı noktalarda düşmeliyiz ki kalktığımızda, o noktanın bizler üzerindeki etkisi bilincine sahip bir biçimde yol alalım. Bugüne kadar bize kattıklarınız ve öğrettikleriniz için çok teşekkürler… Evet, biz büyüdük ve artık hayatımızın başrolü kendimiz olduk.
Artık bizleri denize atmanın ve denize nasıl da adapte oluşumuzu izlemenin vaktinin geldiğini düşünüyorum.
Sizlere, karşı çıkmamız ve sizlerle tartışmamız sizleri sevmediğimiz, sizden nefret ettiğimiz anlamına gelmiyor. Sadece artık bizlerin de kendine has düşünceleri var, nasıl sizlerin, tüm annelerin farklı ve kendine has bir anneliği olduğu gibi. Bize bu yolda vereceğiniz en büyük destek ve iyilik, bizlerin daima yanında olduğunu hissettirmeniz ve göstermeniz olacaktır.
İyi ki varsınız anneler, sevgiyle kalın…